Blog Yazısı

Çocuk Katılımında Sosyal İklim Ekolü

1989 yılında kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 12. maddesinde; çocukların ve ergenlerin onları etkileyecek kararlar alınacağı zaman görüşlerini serbestçe ifade etme ve düşüncelerine önem verilmesi hakkına sahip olduklarına yer verilmiştir.  Böylelikle çocukların “katılım hakkı” uluslararası hukukun bir parçası olmuştur. Gençler arası diyalog kültürünü geliştirmek, gençlerin sosyal hayata ve sivil topluma katılımını sağlamak amacıyla kurulan Sosyal İklim Derneği; Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda yalnızca iklim krizi ile ilgili değil gençlik ve çocuk hakları ile ilgili de çalışmalar gerçekleştirmekte. Sosyal İklim Derneği çocuklarla ilgili çalışmalarını derneğin Çocuk Çalışmaları Ekibi ve Çocuk Yürütme Kurulu ile yürütmekte. Çocuk Yürütme Kurulu gerek Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde gerekse günlük hayatımızda demokratik katılımın önemli bir parçası. Sosyal İklim’ in çocuk katılımını nasıl gerçekleştiğini derneğin başkan yardımcısı Gaye Tuğrulöz’ den dinleyelim:

Gaye, Sosyal İklim’ in Çocuk Yürütme Kurulu’nun hoş bir kurulma süreci var. Bize bu süreçten ve Çocuk Yürütme Kurulu’nun şu anki durumundan bahseder misin?

2019 Mayıs ayında Avrupa Birliği desteği ile Uluslararası Çocuk Merkezi’nin Mikro-Fon adlı ayni desteği ile Hak Balonum Projesi için hibe kazandık Sosyal İklim Derneği olarak. Bu proje kapsamındaki gençler, ilk hafta on çocuğa Çocuk Hakları Eğitimi verdi. Bu eğitmen çocuklar ilerleyen haftalarda 30 çocuğa çocuk hakları alanında eğitim verdiler, öğrendiklerini aktardılar ve akran eğitimi modeliyle çocuk hakları eğitimini yaygınlaştırdılar. Sonrasında oluşan bu çocuk havuzuyla birlikte 2019 yılının aralık ayında Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı kapsamında “Sosyal Çocuk Liderler Akademisi Projesi’ni hayata geçirdik. Bu akademide daha önce Hak Balonum’ da da çalışmış 50 çocuk, Çocuk Hakları Eğitimi’nden öğrendiklerini yaygınlaştırmak için “Çocuk Liderler” unvanını kazandılar. Bu 50 çocuğun 2020 Ocak ayında kendi aralarında yaptıkları seçimle on çocuk belirlendi ve bu on çocuk derneğin Çocuk Yürütme Kurulu üyesi olarak seçildi ve biz de buna Çocuk Yürütme Kurulu dedik. Bu yürütme kurulunu neden oluşturduk? Çünkü dernekte çocuk çalışmaları yapmaya başlamıştık ve derneğin çocuk çalışmalarını belirleyecek, kararlar alacak, geleceğini tayin edecek bir ekibin çocuklardan oluşmasını istiyorduk. Yani gençlerin çocuklar için karar almasını değil çocukların kendi çalışmaları için karar almalarını istediğimiz için bu çocuk ekibini kurduk. Bu çocuk ekibi 2020 Ocak ayından beri faaliyet gösteriyor. 2020 Şubat ayında ilk açılış toplantısını yaptık yürütme kurulunun. Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda bu 10 çocuk, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını öğrendiler. İklim krizi konusunda çalışmalarımızı gözlemlediler ve aslında bu alanda daha detaylı bilgi almak, diğer çocuklara edindikleri bilgileri aktarmak ve bunun için karar almak üzere kuruldular. Daha sonrasında 2020 Mart ayında pandemi durumu nedeniyle bu çalışmaların hepsi dijital ortama taşındı. Dijital ortama taşındığından beri de haftada bir olmak üzere her hafta çocuklar toplanıyor, ayda dört kez hafta sonları yapılan toplantılarda çocuk yürütme kurulunun da birbiriyle kaynaşması ve birlikte iş yapabilmeleri ve takım olma özelliklerini geliştirebilmek için her ayın iki günü çocuklar kendi aralarında seçtikleri aktiviteleri yapıyorlar, kalan diğer iki gün ise derneğin genç gönüllülerinin belirledikleri sivil toplum alanındaki çalışmaları gerçekleştiriyorlar.  Bu alan çalışmaları neler? Toplumsal cinsiyet eşitliği, çocuk hakları, iklim krizi, sürdürülebilir kalkınma amaçları, çocuklar için girişimcilik gibi farklı farklı konularda hem toplantılar yapıyor hem de atölye çalışmaları yapıyoruz. Çocukların alandaki bilgisini genişletmek istiyoruz aslında. Çocuklar geçtiğimiz bir buçuk sene içerisinde diğer çocuklara erişmek adına da dışarıya açık etkinlikler yaptılar. Özellikle 2020 Kasım ayında, dünya çocuk hakları günü kapsamında çocuk haklarını anlatan dijital etkinlikler düzenlediler ve diğer çocuklara da çocuk haklarını anlattılar. Şu ana kadar ortalama 100 çocuğa çocuk haklarını anlatmış oldular. Bunun yanı sıra toplumsal cinsiyet eşitliği ile alakalı akranlarıyla çalışmalar gerçekleştirdiler. Yani aslında tüm sistem çocukların dernek içerisinde öğrendikleri bilgileri ne yapacağına karar vererek kendi akranlarına anlatmaları üzerine kurulu ve bir buçuk yıldır bu şekilde devam ediyor.

Neden dernekte böyle bir çocuk organizasyonun olması gerektiğini düşünüyorsun?

Bunun şundan dolayı olması gerektiğini düşünüyorum; biz çocuklar adına karar alıyoruz, ben bunun bir sorun olduğunu düşünüyorum. Kendim çocuk katılımı eğitmeniyim ve aslında çocuk katılımında çocuğun katılımı esas olduğu gibi çocuğun katılımını katılmak fiili olarak görmüyoruz aslında. Karar alma sürecine katılım, çocuklar için karar alma bunları çocukların yapması katılım hakkının altında var. Ve dernekte aslında çocuk haklarını anlatırken işte nasıl şemsiye haklar, gelişme hakları, korunma hakları, katılım hakları diye dört ana başlıkta topluyoruz, ama biz katılım hakkını çocukların yerine yapıyoruz. Hani çocukların yerine yapmamamız gerekiyor. Katılım hakkını Türkiye’de geliştirici bir sistem olarak gerçekleştirmek için aslında bu çocuk yürütme kurulunu kurduk. Çocuğun kendisinin aldığı kararla birlikte bir çocuk hakları çalışması ya da sivil toplum çalışması yapması gerekiyor ki bir çocuk katılımı sağlıyoruz diyebilelim. Yoksa gençlerin yaptığı çalışmalara çocukların katılması sadece fiilen olan bir katılımdır. Çocukların süreçlere, karar alma sürecine ve uygulama sürecine katılması anlamına gelmediği için böyle bir şey kurmak istedik.

Çocuk Yürütme Kurulu’nun oluşturulma sürecinde sana kimler yardımcı oldu?

Çocuk Yürütme Kurulu’nu Sosyal İklim Derneği ile kurduk. Benim fikrimdi ama Sosyal İklim Derneği bunu hiç ikiletmedi. Süper olur ve yapalım dediler. İlk başta bize Uluslararası Çocuk Merkezi Ekibi fazlasıyla destek oldu. Onların fonunu kullandık ama onlar sadece bize fon veren bir kuruluş değildi. Gelip izleme çalışması yaptılar, geri dönüşlerini ilettiler ve iyi uygulama örneği seçerek bizi alanda teşvik ettiler. Bu yüzden bunu basit bir ödül olarak görmüyorum. Çünkü bir şeyleri doğru yapıp yapmadığımızdan emin değildik, ilk defa yapıyorduk. Uluslararası Çocuk Merkezinin hem alan teşviki hem de bizi iyi uygulama örneği olarak göstermesi aslında güç kaynağı oldu. Bu yüzden bize yardım ettiklerini düşünüyorum.

Bahsettiğin çocuk katılımı sorununu ne zaman fark ettin?

Aslında bu, kendi gönüllülük yaptığım süreçlerde fark ettiğim bir şeydi. Ben çok küçük yaşlarda gönüllü oldum, yani dokuz yaşında gönüllü oldum. Ve gençlerin ya da -işte ben gönüllü olarak belediyelerde yer alıyordum- belediyelerde çalışanların benim yerime karar alması ve ben oraya sadece çocuk olarak bir obje ya da fotoğraflarda çocuklar var denmesinden, arka planda daha fazla iş yapılması gerektiğini düşünüyordum. UNICEF’ te aldığımız eğitimlere yine çocuk temsilci olarak katılıyordum ve orada karar alınırken bize soruyorlardı. Ve diğer çocuklara bizim anlatmamızı istiyorlardı çocuk haklarını. Bunun daha etkili olduğunu düşünüyordum bir çocuğun diğer bir çocuğa çocuk haklarını anlatmasını, aynı zamanda çocukların o sürece karar vermesini de daha çocuk dostu olduğunu düşünüyordum. Bu yüzden Hak Balonum Projesi’ni de böyle tasarladık. Yani Çocuk Yürütme Kurulu’nun doğuşunu Hak Balonum’ a indirmemin sebebi Sosyal İklim’ in ilk çocuk projesi olması değil. Sosyal iklim daha önce sosyal sorumluluk kapsamında, çocuk hakları alanında birçok aktivite düzenlemiş. Ama milat olarak 2019’u kabul etmemizin sebebi aslında çocuk katılımını ilk hayata geçirdiğimiz proje olması. On tane çocuğa bildiğimiz her şeyi anlattık ve bundan sonra siz kendi akranlarınıza anlatıyorsunuz dedik. Bu arada bu süreç basit bir şekilde gerçekleşmedi. Temmuz ayında bir hafta çocuklar çocuk hakları eğitimi aldı, hadi bakalım birkaç hafta sonra diğer çocuklar gelecek ne öğrendiyseniz anlatın demedik, her çocuğun genç bir gönüllü mentoru vardı. Ve bu diğer çocukların sürece katılımı boyunca her çocuk birebir bir gönüllü ile çalıştı ve kendi oyununu, atölye içeriğini, anlatacağı sunum kısmını birebir geliştirdiler. Aslında biz onlara bir tane sunum, bu oyunları oynayacaksınız, ellerine içerik sıkıştırıp bunu ezberleyin gelin demedik. Yaşıtlarınıza, diğer çocuklara nasıl anlatacaksanız siz belirleyin dedik. Yani çocuk katılımını sağlamayı istiyorduk bu yüzden çocuk yürütme kuruluna sürdürülebilirlik amaçlı evrildi.

Genel olarak düşündüğümüzde bahsettiğin bu sivil toplum kuruluşlarındaki çocuk katılımı sorunu nasıl çözülebilir?

Biz bir yerel yönetimde ya da sivil toplum kuruluşunda şunu görüyoruz; alanında uzman, öğretmen ya da bu alanda çalışmak isteyen psikologlar, genç gönüllüler bir araya gelip çocuklar için ve çocuk katılımı için kararlar alıyorlar. Çocuk katılımı için mekanizmalar kuruyorlar. Bunlara çocuk meclisi diyorlar, çocuk belediyesi diyorlar. Sonrasında da şu oluyor; bir etkinlik açıyorlar, işte okullardan çocukları toparlıyorlar ve diyorlar ki hadi eğitim yapalım. Sonra diyorlar ki çocuklar bununla ilgilenmedi, çocuklar gelmedi, bizim çocuk belediyemiz, çocuk meclisimiz, çocuk grubumuz aktif değil.  Çünkü çocuklara ne istediklerini sormuyorlar ve sistemi çocuklara birlikte kurmuyorlar. Bana da deseler buraya gelip gideceksin buraya gelmek zorunlu ve insanları dinleyeceksin, beni dinlemeyen benim ihtiyaç duyduğumu, neden hoşlandığımı dinlemeyen bir yere ben sürekli katılmam. Yani çocuk katılımını sürekli ve sürdürülebilir sağlamak için çocuğa sormak gerekiyor ve çocuğa sorabileceğimiz alanlar açmak aslında bizim görevimiz. Yani bence şunun farkına varmamız gerekiyor; çocuklar için karar alması gereken bizler değiliz. Çocuklar için alanlar açacak olanlar bizleriz. Bu yüzden biz Sosyal İklim’ de çocuklar için bir alan açtık, gelin buraya katılın ve ne istediğinizi bize söyleyin dedik. Ve karar alarak demokratik bir süreçte çocuk katılımını sağlıyoruz. Çocuklar da aslında onların fikirlerini dinlediğimiz için katılıyorlar. Kimse halihazırda kurulmuş olan bir sisteme katılmak istemez.

Derneğin bir de Çocuk Çalışma Ekibi var. Çocuk Yürütme Kurulu ile Çocuk Çalışmaları Ekibi nasıl ilişkilendirildi?

Çocuklar birçok alanda bir şeyler öğrenmek istediler. Biz ilk başta çocuk hakları üzerine kurulu bir çocuk yürütme kurulu seçtik ama çocuklar Sosyal İklim’ in diğer çalışma alanlarına da ilgi duydular. Çünkü gönüllü gençler iklim çalışıyorlar, sürdürülebilir kalkınma amaçları çalışıyorlar. Biz bu çocuklar dernekte sadece siz çocuk hakları üzerine eğitim gördünüz ve hadi bakalım çocuklar için karar alın dedik. Ama çocuklar; “Şu an tek konuşmamız gereken çocuk hakları değil, siz iklim krizini önemsiyorsunuz biz de iklim krizini önemseyelim ve birlikte bir şeyler yapalım” dediler. Aslında çocuklar bunu teklif ettiler. Bunu ekipleştirmemiz gerekiyordu. Bu yüzden ekibin adı Çocuk Hakları Çalışma Ekibi değil Çocuk Çalışmaları Ekibi. Çocuk Çalışmaları Ekibi, çocukların çalışmak istedikleri her alanda çalışabileceği ve gönüllülerin mentorluğunu yapacağı bir ekip olarak kuruldu. Çünkü biz birbirimizden öğrenmeyi seviyoruz. Çocuk ve gençlik haklarını aynı şemsiye altında çalışmak için de Çocuk Çalışma Ekibi gençlerden oluşuyor ve Çocuk Yürütme Kurulu ile birlikte çalışıyor gibi bir tanımımız var.

Peki, Çocuk Yürütme Kurulu’nun sürdürülebilirliği nasıl sağlanacak?

Çocuklarla 2020 ocak ayından beri yani yaklaşık bir buçuk iki senedir bir çalışma yürütüyoruz. Doğal olarak şu anki çocuklarımız büyüyorlar, şu anda sekizinci sınıfa giden çocuklarımız var ve yakın zamanda liseye geçecekler. Bu çocuklar bizim derneğimize gönüllü olarak kalmak isterlerse Çocuk Çalışmaları Ekibi’ nin devamlılığını sağlayacaklar. Yeni gelecek çocuklar için de biz diğer çocuklara diyoruz ki diğer çocuklar için de alan tanıyın. Yani Çocuk Yürütme Kurulu’nda diğer çocuklar için bir alan istiyoruz. Şu an geldiğimiz noktada şunu görüyoruz; mesela en son yaptığımız Çocuklar İçin Girişimcilik Atölyesi’nde Çocuk Yürütme Kurulu’ndan İlkim’ in arkadaşları vardı ama ondan yaşça küçüklerdi. Yani etraflarındaki çocukları da dahil etmeye başladılar bu imkanlardan yararlanmaları için. Aslında sürdürülebilirliği çocuklar kendileri sağlıyorlar. Büyüyorlar, Çocuk Çalışmaları Ekibi’ ni sürdürebilirler ve arkadan gelenleri sürece dahil ederek de Çocuk Yürütme Kurulu’ nu canlı tutabilecekler. Bu doğal dengenin dışında tabii ki de yeni çağrılarla bu ekibi destekleyeceğiz.

Sence Çocuk Yürütme Kurulu’nu geliştirmek için daha neler yapılabilir?

Bu ekiple yapabileceğimiz şey çok, çünkü dünyada çocuk içerikleri de gelişiyor. Aslında biz birçok krizle karşı karşıyayız. Şu an pandemi var, iklim krizi zaten kapıda. Çocuklar zaten soruna çözüm getirmede çok başarılılar. Bu çocukların önemsediği toplumsal sorunlar birlikte çalışılabilir, bir de çocukların aslında oluşturmak istediği sistemler üzerine konuşulabilir, yerel katılım konuşulabilir. Çocuklarla istediğiniz her şeyi çocukça oluşturduğunuz zaman konuşabilirsiniz. Yani biz çocuk haklarıyla başladık ama şu an girişimcilik ve toplumsal cinsiyet eşitliği konuşuyorlar. Bunu hayal etmiyorduk başlangıçta. Çocuk haklarını hayal ediyorduk, sonra bir sürpriz oldu biz de iklim krizi çalışalım dediler ama küçük bir sürprizdi çünkü biz çalışıyorduk bunu. Çocukların söylemesi, heves etmeleri ve dahil olmak istemeleri çok güzel oldu, gelişti. Ama bunların hepsi çocukların merak etmeleriyle ve özellikle burada Çocuk Çalışmaları Ekibi, gönüllülerin onlara tanıdığı vizyonla gelişiyor. Gönüllüler onlara bir şey öneriyorlar, çocuklar bunu benimseyebiliyorsa çalışıyorlar. İleride gerekirse diplomasi konuşulur, gerekirse politika konuşulur. Çocukça konuştuğun sürece her şey çocuklarla konuşulabilir ve çalışılabilir diye düşünüyorum.

Çocuk Yürütme Kurulu’nu yeni çağrılarla destekleyeceğiz demiştin, Çocuk Yürütme Kurulu’nda yer almak için belli niteliklere sahip olmak gerekiyor mu?

İsteyen her çocuk katılmalı, ayrımcı bir tanım yok ama imkânı kısıtlı çocuklara ulaşmak istiyoruz. Daha önce hiç sosyal aktiviteye katılamamış ya da alan çalışmasına erişememiş çocuklara ulaşmak bizi daha da motive ediyor. Ama her çocuğun buraya katılmasına da bir mâni görmüyoruz, isteyen her çocuğun buraya dahil olabileceğini düşünüyoruz. Çünkü buradaki süreç; bayrağı alıp biraz koştuktan sonra başkasına bıraktığın gibi bir süreç.        

Çocuk Yürütme Kurulu ile ilgili hayallerin neler?

Belli bir zaman geçtikten sonra derneği onların yürüttüğünü görmek, yönetmek değil çünkü Sosyal İklim öyle bir yönetim mantığı taşımıyor. Bir yerlerde seçilip diğer çocuklar için de alan açtıklarını görmek aynı zamanda. Aslında en büyük hayalim bu. Yani ilerleyen hayatlarında ne yapmak istediklerinde hiçbir zaman karışmıyoruz. Benim görmek istediğim sadece bu alanı başka çocuklara açtıklarını görmek…

Sosyal İklim Çocuk Yürütme Kurulu’nun dünden bugüne macerasını ve önemini Gaye’den dinledik. Sosyal İklim Derneği’nin Çocuk Yürütme Kurulu ve diğer çocuk çalışmaları hakkında daha fazla bilgi almak için web sitemizi ve sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir