Küçük Bir Bedene Yüklenen Büyük Bir Yük: Çocuk İşçiliği
Blog Yazısı
Türkiye’nin de imzacısı olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, 18 yaşın altındaki her bireyin çocuk olduğunu söyler. Yaşamanın her çocuğun temel hakkı olduğunu ve herkesin ilk görevinin çocukların yaşamını korumak olduğunu, hiç kimsenin çocuklara karşı olan sorumluluklarını onlara zarar verecek şekilde kullanamayacağını belirtir. Bunlara ek olarak devletin, çocukların hiçbir zarara uğramaması için her türlü önlemi almakla yükümlü olduğunu kabul etmektedir. Buna paralel olarak anayasamızın 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu çocuğun yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının güvence altına alınması, çocuğun yarar ve esenliğinin gözetilmesi, çocuk ve ailesinin herhangi bir nedenle ayrımcılığa tâbi tutulmaması ilkelerini gözetmektedir.
Hepimiz çocukların yasalarla ya da sözleşmelerle, kağıt üstünde, herhangi bir mikrofonun önünde her zaman biricik olduğunu; her koşulda yaşama, eğitim alma, oyun oynama gibi haklarının güvence altına alındığını biliyoruz. Peki gerçekten çocuklara bu haklarını teslim ediyor muyuz?
Samsun Terme’de fındık bahçesinde çalışırken nereden geldiği belirsiz bir kurşunla vurularak öldürülen Doğan’a, patronlar ‘’Taş da yağsa çalışacaksanız.’’ dediği için Antalya’da meydana gelen hortumda tarlada ölen Berivan’a, ‘’Vidanın numarasını nasıl unutursun?’’ diyerek patron tarafından palangaya bağlanıp tavana asılan 15 yaşındaki adını bile bilmediğimiz o çocuğa bu haklarını teslim ettik mi?
Ne yazık ki durum kağıt üstünde hakları korunan çocuklar için iyiye gitmiyor. Yaşamı ve haklarını teslim etmediğimiz yetmiyormuş gibi, çocukların sırtlarına çok daha ağır yükler yüklüyoruz. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), son zamanlarda sayısı gittikçe artan, çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, yukarıda sayılan pek çok hakkını ihlal eden, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, fiziksel ve zihinsel gelişimleri bakımından zararlı işleri ‘’çocuk işçiliği’’ olarak tanımlar. Dünya’da toplam 152 milyon çocuk, yani her 10 çocuktan biri çocuk işçi olarak çalışmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2019 yılı verilerine göre, 2019 yılının dördüncü çeyreğinde, 720 bin çocuğun ülkemizde çalışmak zorunda bırakıldığı görülüyor. Ancak bu sayıya mülteci çocuklar dahil değil… Türkiye’deki çocuk işçi sayısının 2 milyona yakın olduğu düşünülmektedir.
Peki bunca yasaya, sözleşmeye, karara rağmen neden çocuklar haklarına ulaşamıyorlar? Neden çocuklar hala çalışıyor ya da çalıştırılıyor? Bunun en önemli sebebi yoksulluk ve işsizlik. Düşük ücretlerle hane geçimini sağlayamayan yetişkinler çocukların çalışmasına izin veriyor. Yoksulluğa ek olarak, ülkemizde çocukların en fazla çalıştığı sektör olan tarım sektöründeyse kültür faktörünün de devreye girdiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Mevsimlik tarım sahalarında çocukluğundan beri çalışan yetişkinlerin bu durumu normal karşılaması, kendi çocuklarının da çalışmasında bir sakınca görmemesine sebep oluyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve ILO’nun birlikte hazırlayıp, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü’nde yayınladığı “COVID-19 ve Çocuk İşçiliği: Kriz Zamanı, Harekete Geçme Zamanı” başlıklı raporu ise daha güncel sebeplere yer veriyor. Bu rapora göre, COVID-19 virüsünden etkilenmediği düşünüldüğü için çocuklar, yetişkinler yerine çalışmaya gönderiliyor.
Peki iş verenler neden çocuk işçi çalıştırmayı tercih ediyorlar? Cevap çok basit: Düşük ücretle çalıştırmaya ek olarak sigorta yükünden de kurtulmak ve kâr etmek.
UNICEF, sahada yaptığı gözlemler sonucunda çocukların en çok mevsimlik tarım işlerinde, küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerinde ve sokaklarda çalıştıklarına ya da çalıştırıldıklarına işaret etmektedir. Bu çocuklar çok az bir ücret karşılığında, tehlikeli işler yaparak saatlerce çalışıyorlar. Özellikle mevsimlik tarım işlerinde çalışan çocuklara baktığımızda çoğunun 3-4 ay okula gitmediğini ve bu sebeple ayrımcılığa maruz kaldıklarını görüyoruz. Bu durum da daha fazla okul terklerine sebep oluyor. Bunlara paralel olarak hasat zamanı doğan bebeklerin doğum kayıtlarının yapılmadığını; çocukların sağlıklı gelişimlerini olumlu yönde etkileyecek oyun oynama fırsatlarının olmadığını görüyoruz. Daha da kötüsü, her gün bir yenisini duymaya takatimiz kalmayan cinayet haberlerinde çocuk işçileri de görüyoruz… İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) 2018 raporuna göre, Türkiye’de 2013’ün başından 2018’in ilk 5 ayına kadar, 319 çocuk işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
Ne yazık ki yaşam, sözleşmelerle ya da yasalarla güvence altına alındığına emin olamayacağımız kadar gerçek. Bu gerçeklik, her gün bir çocuğun sırtında, yüreğinde keskin bir yükken, “Sokakta oyun oynayacağına iş öğreniyor işte, ne var bunda!” diyerek ya da tarla/bağ/bahçe güzellemeleri yaparak bu duruma göz yumup, meşrulaştırılmasına izin veremeyiz. Bu çocuklara sadece haklarını değil, yaşamı borçluyuz. Çocuklara haklarını, yaşamı teslim etmek zorundayız. Bir çocuğun çıkaramadığı sesi, hep beraber çıkarmak zorundayız.
KAYNAKÇA
DİSK/GENEL-İŞ Sendikası, (2017), Türkiye’de Çocuk İşçi Olmak. http://cloudsdomain.com/uploads/dosya/14918.pdf adresinden elde edildi.
Hayata Destek İnsani Yardım Derneği, (2020), 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü Röportaj. https://www.hayatadestek.org/blog/cocuk/12-haziran-dunya-cocuk-isciligi-ile-mucadele-gunu-roportaj/ adresinden elde edildi.
Hayata Destek İnsani Yardım Derneği, (2019), 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü. https://www.hayatadestek.org/blog/cocuk/12-haziran-dunya-cocuk-isciligi-ile-mucadele-gunu/ adresinden elde edildi.
ILO, (2020), COVID-19 ve Çocuk İşçiliği: Kriz Zamanı, Harekete Geçme Zamanı. https://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/—europe/—ro-geneva/—ilo-ankara/documents/publication/wcms_751230.pdf adresinden elde edildi.
İSİG Meclisi, (2018), Türkiye’de Çocuk İşçiliği ve Çocuk İş Cinayetleri Raporu. http://isigmeclisi.org/19520-turkiyede-cocuk-isciligi-ve-cocuk-is-cinayetleri-raporu-ankara-isig-meclisi adresinden elde edildi.
Koruncuk Vakfı, Dünyada ve Türkiye’de Çocuk İşçiliği. https://koruncuk.org/post/dunyada-ve-turkiye-de-cocuk-isciligi_55?gclid=CjwKCAiAxKv_BRBdEiwAyd40NxSudvm3Y6xcYDjLc2NIR0RQS8imdOZmYweTEJsC3_C4a1_1inJ9vhoC9UIQAvD_BwE adresinden elde edildi.
UNICEF, Çocuk İşçiliği. https://www.unicef.org/turkey/%C3%A7ocuk-i%C5%9F%C3%A7ili%C4%9Fi adresinden elde edildi.
Yazan:
Ceren Arslan
Sosyal İklim Derneği Gönüllüsü